31 Aralık 2015 Perşembe

Yabancı Dil Öğrenenlere Faydalı Siteler

Dil öğreneceğim diye kendi kendinizi yiyip durmayın!
Aşağıda göreceğiniz sitelerden faydalanın ve öğrenme, geliştirme, sınavlara hazırlanma sürecinizi  eğlenceli hale getirin.
 
Bu siteden istediğiniz İngilizce makaleyi okuyabilirsiniz. Bunun için önce siteye kaydolmanız gerekiyor.

Bu siteye bayılıyorum.  İlgili kısma okunmasını istediğiniz metni/kelimeyi yazın ve farklı milletlerin onları nasıl okuduğunu/telaffuz ettiğini dinleyin. Aynısını bu siteden de yapabilirsiniz.

Bu linkin altında da yine harika sitelerden biri var. Buradan haberleri zorluk seviyesine göre seçerek okuyabilirsiniz.

Buraya tıklayarak da çok güzel paylaşım ağlarından birine ulaşabilirsiniz. Öncelikle sitede bir hesap açmanız gerekiyor. Sonrasında öğrenmekte olduğunuz dilde yazdığınız yazıları siteye gönderiyorsunuz, öğrendiğiniz dili anadil olarak konuşan insanlar hatalarınızı düzeltiyor. Ayrıca sizde Türkçe öğrenmekte olanların metinlerini düzeltebilir ve onların öğrenme süreçlerini kolaylaştırabilirsiniz.

Voscreen İngilizcenizi geliştirmenize yardımcı olacaktır. Kısa videolar izleyerek kendi kendinize dili öğrenme sürecini eğlenceli bir şekilde hızlandırabilirsiniz. Filmlerden, dizilerden ve kliplerden kısa kısa videolar bulabilirsiniz burada.
 
En birinci, harika, enfes, harikulade, mükemmel sitelerden biri  wordtaboo işte burada. Öncelikle siteyi bir Türkçe'ye çevirin ve ardından üye olun. Sonrasında ise, "hedef kaynağı seç" diyerek, neyi öğrenmek istediğinizi seçiyorsunuz. İngilizcede en çok kullanılan 100-500-1000-5000 kelime, En çok kullanılan 50 phrasal verbs, YDS phrasal verb listesi, İngilizcede en çok kullanılan zarflar, sıfatlar, filler ve daha neler neler. Önce kelimelerin anlamlarını öğrenip sonra bu kelimenin geçtiği cümleler, film sahneleri, şarkı parçaları....Ayrıca örneğin sitedeki filmlerden birini seçiyorsunuz, o filmdeki kelimeleri Türkçe anlamları ile öğrenip, filmden sahneler izleyebiliyorsunuz. 

Hadi buraya kadar olan kısmı okuyup geçtiniz, bu siteyi sakın okuyup da geçmeyin! Mutlak surette ve de derhal girin kaydolun. :)  Sadece öğrenmeyecek, ayrıca eğlenceli vakit geçireceksiniz. Sizi düşündüğümden söylüyorum. Yoksa kendiniz bilirsiniz.
Kelime bilginizi geliştirmek ve öğrendiğiniz kelimeleri en kalıcı şekilde akılda tutmanın yollarından biri, o kelimeyi bir cümle ile hatırlamaktır. Ayrıca kullanımı öğrenmek açısından öğrendiğiniz kelimeyi farklı farklı cümleler içinde görmek oldukça faydalıdır. Bu sebeple şuraya ve buraya tıklayarak yazdığınız kelimeyi zilyon tane örnek cümlede görebilir, kelimenin hafızanızdaki yerini pekiştirebilirsiniz.

Bu siteden bir sürü diyalog ve okuma parçasına ulaşabilir; ayrıca onları izleyebilirsiniz de. Yine seviye seviye hepsi..
Kolay gelsin.. Keyifli bir süreç, yüksek yüksek puanlar dilerim.

29 Aralık 2015 Salı

Bazı Kelimeler Çok Güzel!

Hediyeyi elime aldığımdaki surat ifademi görecektiniz...
Önce bir zarf, e bunda bir şey yok....
Kenarında LÜGAT365 yazdığını görünce gözlerim nasıl büyümüş.

Bu kadar isabetli, bu kadar naif bir hediye seçimi!
Tek kelime ile ba-yıl-dım...
O kadar da güzel kelimeler seçmiş ki güzel arkadaşım..

Kullanmaya yazmaya kıyamayacağım bir defter.. "Nazende"
Ve en sevdiğim kelimelerden, mutluluğun anahtarlarından biri "Kısmet"
Yeni tanışanlar, buradan Güzel Kelimeler Dükkanı'na ulaşabilir, sevdiklerini sevindirebilir ve onlara çok özel hissettirebilir.
 
"Bazı kelimeler çok güzel, bazı insanlar da!"

28 Aralık 2015 Pazartesi

Yeni Nesil Üniversite- Coursera

Bugün güne faydalı bir paylaşım yaparak başlamak istedim. Bilmiyorsanız, öğrenin. Biliyorsanız, katkıda bulunun.
 
Coursera, bir nevi online kurslar cenneti... Dünyanın en iyi üniversitelerinde ders veren hocalardan, online olarak ders alabilirsiniz. Ancak bu yalnızca bir videoyu açıp izlemek gibi değil, bildiğiniz üniversite dersleri gibi quizleri, sınavları vermek zorundasınız.
 
Coursera'da 1.555 farklı derse göz atıp, ilginizi çekenlere kaydolabilirsiniz.
 
Toplamda 140 adet katkı sağlayan kuruluş var.. Bunlardan çoğu üniversite, bir kısmı ise müze.
Dünya sıralamalarında ilk sıralarda yer alan üniversiteleri listede görebilirsiniz. Üstelik dünyanın her yerinden. Bunlardan bir kısmı ; Sciences PO, TorontoÜniversitesi, Yale Üniversitesi, Standford Üniversitesi,Michigan Üniversitesi, University of London, Melbourne Üniversitesi...Ve daha bir sürü dünyanın en sayılı üniversiteleri..
 
Türkiye'den ise yalnızca Koç Üniversitesi bu listede. Matematik bölümünden Prof. Dr. Attila Aşkar, Hemşirelik Bölümünden Prof. Dr. Aygül Akyüz ve Okutman Aziz Tamer Güler bu oluşuma katkı sağlayan hocalar..
 
Bakın buradan, Etkili Konuşma kursuna kaydolabilirsiniz. Koç Üniversitesi hocalarından Aziz Tamer Güler tarafından veriliyor. Dersin sonunda başarılı olan öğrencilere ise, Coursera tarafından bir başarı belgesi veriliyor.
 
Coursera'da kayıtlı Türkçe alt yazılı diğer kurslara ise buradan ulaşabilirsiniz.  
 
Hatta aklımda şöyle bir fikir var. Yurt dışında yüksek lisans programına kaydolmak istediğim üniversiteden ve hatta bölümden dersler alsam, bu o üniversiteye kabul edilmemi ve burs almamı kolaylaştırmaz mı? Belki aldığım o derslerden muaf bile tutulurum. Bilmem ki...

25 Aralık 2015 Cuma

(Tiyatro Oyunu) Bir Adam Yaratmak

Geçen günlerde gittiğimiz, bizi bütünüyle saran ve gerçekten o anları baş kahraman ile birlikte yaşatan tiyatro oyunudur kendisi.

Devamı sonra...

20 Aralık 2015 Pazar

Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi ve Çeyiz

Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşine göre, insanın ihtiyaçları beş basamağı olan bir piramit gibi..

İlk ve en alt basamağını fizyolojik ihtiyaçlar oluşturuyor. Bu adım karşılanmadan, bir üst basamağa geçemiyorsunuz. İkinci basamakta güvenlik ihtiyacı var, üçüncüsünde ise sosyo-psikolojik ihtiyaçlardan olan "ait olma" ihtiyacı yer almakta..

Geçenlerde bir yerlerde bir şeyler okudum, Maslow'un piramidinde 2. ve 3. basamak arasındaki ilişkiye dikkat çekmişti. İnsanın bir grubun üyesi olmasının ona sağladığı "güvende olma" hissinden bahsediyordu. Aklıma dinimizin ısrarla akraba ilişkilerine, komşuluk ilişkilerine özen göstermekle ilgili emri geldi. Ve tabii ki bir de çeyiz... Şaşırmayın, çok doğal :)
 
Henüz 3-5 ay önce çeyiz işiyle uğraşıyordum. Bu süre zarfında arkadaşlarım tarafından yalnız bırakılmadım ve desteklendim. Aynı zamanda etrafımda aynı sosyal grubun üyesi olduğum insanların evlilik hazırlıklarını da şahit oluyorum.
 
İnsan bir sosyal grubun üyesi olarak, çeyiz hazırlığı gibi meşakkatli, ekonomik ve psikolojik zorluğu çok olan bir olay da bir sosyal grubun üyesi olarak güvende olma hissi yaşamalı. Bu sebepten bende arkadaş çevremde, akrabalarım arasında kim çeyiz hazırlıyorsa, elimden geldiğince ona destek olmaya çalışıyorum. Küçücük bir hediye bile, moral olarak insana çok iyi geliyor.
 
"A ne güzelmiş" deyip yanından geçip gittiğim önlüğü, benden sonra bir daha gidip alıp gelen bir arkadaş, nasıl güzel bir nimet mesela.
 
Sabah erkenden gelip "bak bu havluyu  kendi ellerimle işledim, bu lifi de annem yapmıştı" diye elinde hediyelerle gelen arkadaş, bitane.
 
Doğum günlerini fırsat bilip, çeyize destek olanlar, can.
 
Ben de geçenlerde bir kuzenim için böyle bir destek olma eyleminin içinde bulundum. Aldıklarım pek keyifli şeyler olunca, burdan da paylaşayım istedim. Hem de yazıya renk gelsin.
 
Rengarenk şeyler seven, bütün bu renkler arasında -kişiliğine de uygun olarak- turuncuyu ön plana çıkarmak isteyen kuzenim için hediyelerim işte böyle:
Schafer'in rengarenk tencereleri, pembe tavalar, Keramika'nın turuncu iki kişilik kahvaltı takımı ve 6lı kalpli pasta tabakları, turuncu kek kalıbı ve kurabiye kalıbı


 

19 Aralık 2015 Cumartesi

Slow It Down!

Çok uzun saatler çalışıyoruz...

Çalışmak için yaşamak istemiyorum.

Beynim darmadağınık itirazlarla dolu....

Sabahın 7sinde uyanıp iş için hazırlanmaya başlıyoruz, akşam da 7yi geçtikten sonra evde oluyorum..

Zaten yorulmuşum; yemek yapmak, evi toparlamak... Yapmayınca kendini suçlu hissetmek.

Anne düzeni, anne evinde kaldı. Çalışan bir kadının evi asla anne düzeninde olamaz. Kabul et! Kabul et!

Eşimi özlüyorum. Onunla daha fazla vakit geçirmek istiyorum.

Dile getirmek, bir nevi şikayet etmektir. İsyan etmiyorum. Aslında işimi seviyorum. Sadece işim hayatımın en temel noktası olmasın, yaşamak için çalışayım istiyorum.
.
.
 Şükürler olsun ki,
- Eşim hayatımı manevi maddi kolaylaştırıyor. Ruh yorgunluğumu alıp yok ediyor.
- İşimi seviyorum, keyifli aslında bu koşuşturmaca
- İş arkadaşlarımı seviyorum.
-  ...
-  ...
.
.
Öyle işte.

Hmm bu arada yazının başlığı Amy Macdonald'ın şarkısından.. Slow it Down.. Keyiflidir, dinleyin.

13 Aralık 2015 Pazar

(Tiyatro Oyunu) Asr-ı Saadet

 
Asr-ı Saadet tiyatro oyunu ilk kez bu yıl Başkent Tiyatro ekibi tarafından sergilenen bir oyun. Devlet tiyatrolarında ve Şehir tiyatrolarında daha önce hiç ele alınmamış bir konu ele alınmış: Peygamberimizin hayatı ve İslam'ın ilk yılları..
 
 Başkent Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Tahir İkiler, “Devlet Tiyatrolarında ve Şehir Tiyatrolarında bugüne kadar sahnelenmemiş bir konuyu ele aldık. Çalışmamız Diyanet İşleri Başkanlığı, Din işleri Yüksek kurulunda incelenerek kurumun tavsiyeleri de dikkate alınarak sahneye konulmuştur” demiş oyunla ilgili.

Ben de oyunu beğendim, gerek senaryosu gerek oyunculuk performansları gerekse de dekor açısından...

Hatta oyunculuk o kadar iyiydi ki müşriklerin Müslümanlara eziyet ettikleri sahnelerde çok gerildim.  Oyun esnasında keşke güzel kısımları daha çok gösterselerdi dedim ancak, oyunun başında meddah söylüyor zaten: bu oyunun amacı nerelerden nerelere geldik bunu göstermektir biraz da.

Özetle; Başkent Tiyatro ekibi tarafından sahnelenen bu oyunu görmenizi tavsiye ederim.

Tüketim Üzerine- Ne Alamadım? (2)

Alamadığım eşyalar o kadar çok ki....
Şey pardon...
Nefsimin istekleri o kadar sonsuza yakın ki demeliydim.

Neyse, belki bilgelik bana da böyle gelir...Alamadıklarımı toparladıkça, almadım da ne kaybettim ki diyebilirim belki.. Belki yani, bir ihtimal...

Alamadığım, alabilsem hangisini alacağıma da karar veremeyeceğim abajurlar bu postun konusunu oluşturuyor...

Bu abajurlar evmanya.com'da satılmakta olup, bir çoğu pek çok pahalı.. Ama zaten bizim derdimiz bu değil. Alabildik mi alamadık kardeşim, o zaman yaz alamadıklarım listesine.

İnanılmaz güzel ve tabii bizim bütçemize göre oldukça pahalı olan şu abajuru ,
 

Taş görünümünden mütevellit bayıldığım şu abajuru da,

Kuş figürünü sevdiğimden şu abajurları da,  
 
İlginçliğinden dolayı beğendiğim şunu da,
 
 
Şeker mi şeker olan şu abajuru da, 


Alamadım... Üzgün değilim, hangisini alsam öbüründe kalırdı aklım.
Yalnız bir tek abajuru alamadığım için üzgünüm, İstanbul sevdalısı arkadaşıma alamadığım abajur:



Edit: Yazıdan yaklaşık 2-3 hafta sonrası....Farkettim ki buraya bu postu yazdım ve sanki arkamı dönüp gittim. O günden beri buradaki hiçbir şey aklıma gelmedi. Almak isteğim de öylece sönüp gitti. Ne güzel oldu. Bundan sonra aynısını tekrar deneyeceğim.

11 Aralık 2015 Cuma

Tüketim Üzerine- Ne Alamadım? (1)

Dün bir kişinin telefon konuşmasına şahit oldum, " Sen de hani şu hiçbir şey satın almayan kadın gibi.. Kadın almadım.blogspot diye blog açmış, bir yıl boyunca almadıkları eşyaları yazmış" diyordu..Ben de hemen "let's Google it" dedim ve http://almadim.blogspot.com.tr/ linkinden kulak misafiri olduğum konuşmada bahsi geçen bloga ulaştım. İş aralarında durup durup okudum, pek de keyif aldım. Tam olarak aydınlanmamış olsam da, ben de bir farkındalık oluşturdu diyebilirim. Ben de bloğuma, "ne almadım" yazamayacağıma göre "ne alamadım" diye bir bölüm açmaya karar verdim :)  Alamadım çünkü: param yetmedi, gönlüm el vermedi, gereksiz gördüm vs. olabilir sebepler...

İlk postumda "alamadım" çünkü param yetmedi diyeceğim... Diğer postlarda daha mantıksal sebepler olmasını umuyorum :)

Öncelikle ne aldığımı söylemem lazım ki alamadıklarım da bununla ilgili. İsor Mobilya'dan şu koltuk takımını aldım ama berjeri eksik olarak.


Oturma odamda bir tek köşe takımı ile yerde kahve tonlarında bir halı var. Bense öncelikle şu resimdeki berjerin köşe koltuğu gibi bej renklisini alamadım.

Sonra bu koltuğun başına bir de lambader lazım. Onun içinde hemen evidea.com'a girip şu aşağıdaki lambaderi alamadım. Aslında bunun köşe takımının sarı renkli yastıklarıyla aynı renkli olanı olsaydı onu alamamak isterdim. Ancak yok, bunu alamamakmış nasip.

 
O odaya bir de kitaplık çok yakışır. Zaten bir sürü kitap kolilerde yahut yerlerde kaldı. Onun içinde yine evidea.com'dan şu kitaplığı alamadım. Zaten aslında tam olarak hangi kitaplığı beğendiğime de karar veremedim, o kadar güzel modeller var ki... Onun içinde ayrı bir post yapmak lazım gelir.
 
 
Veya şuna ne dersiniz?  (Bunun nereden olduğunu bulamadım)
 
 
 
Duvara çok güzel bir parçalı kanvas tablo beğendim, yine aynı siteden. Alamadım.
 
Ayrıca koltuğun hemen yanına şu sehpaları da alamadım.
 
 

Oda hava alsın diye bir yerlere de bitki yerleştirdik mi tamamdır... Tıpkı şu resimdeki gibi:


Şimdilik alamadıklarım bu kadar, alamadım ama yazınca almış kadar olmaya birazcık yaklaştım :)


Edit: Yazıdan yaklaşık 2-3 hafta sonrası....Farkettim ki buraya bu postu yazdım ve sanki arkamı dönüp gittim. O günden beri buradaki hiçbir şey aklıma gelmedi. Almak isteğim de öylece sönüp gitti. Ne güzel oldu. Bundan sonra aynısını tekrar deneyeceğim.