3 Mart 2015 Salı

İsnat ve Savunma

Geçen bir kaç günü düşününce, şöyle bir cümle dilime geldi.

İnsan bazen öyle suçlarla isnat ediliyor ki, o suçlama karşısında kendini savunmak bile bir hakaret mahiyeti taşıyor.

Öylece kalakalıyorum duyduklarım karşısında...
Nasıl olup da hakkımda öyle düşünülebildiğini,
belki baştan beri iletişimimizde bir şeylerin yanlış gittiğini,
belki hiç tanınmadığımı falan düşünürken;
o suçlama karşısında kendini savunmak bile hakaretken
bir savunma mekanizması olarak belki
yok sayıyorum...

O cümleleri duyduğum için, kendimi savunmak ve doğruyu anlatmak zorunda bırakıldığım için kızıyorum kırılıyorum.

Benim susmam karşımdakinin şeytanına izin veriyor; meydanı ona bırakmış oluyorum. Farkındayım.
Ama  o suçlama karşısında kendini savunmak bile varlığımı bie yok sayış iken, nasıl kabullenip kendimi haklı çıkarma gayreti içine girebilirim bilmiyorum.

Ben öyle zamanlarda sadece susmak; eğer bu mümkün değilse arkamı dönüp alabildiğine kaçmak istiyorum duyduklarımdan. Zamanı biraz geri sarıp o cümleleri silip devam edebilsek ne güzel olurdu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder