29 Nisan 2016 Cuma

Keramika Kahvaltı Takımı

Bugün çok değerli ve kadim bir dostumdan gelen çok düşünceli bir hediye aldım. Tam
da özel şeylerden bahsederken çok iyi geldi..
Bunları diğer dostlarımın Amerikan servisi ve masa örtüsü ev hediyesi ile birlikte kullanabilirim.
Kuzenime bunlardan almıştım, şu postta yazmıştım. Hediyeleri görünce, "vayy bee" dedim. Ne kadar şaşırtıcı...
Vermek sadece maneviyatını değil, maddiyatını da artırıyor.

28 Nisan 2016 Perşembe

İsme Özel Şeyler hk.

Tam o sırada evimizde kendimize özel hiçbir şey bulunmadığını düşünüyordum. Adımızın yazılı olduğu tablolar, bir çerçevede resmimiz ve hatta düğün albümü falan... Hiçbir şey! Nedense hiç böyle şeylere ihtiyaç duymamıştık. Maddesel olarak birliğimize ait bir şey yok.
Annemin hediye ettiği "...... Ailesi" yazan kapı süsü dışında demem gerekiyor burada. Keçeden ve çokça emek verilmiş bir çalışma..
Gerekli mi önemli mi..Değil elbet. Ama bunlardan güzel süs de yok herhalde.
Aklımı çelen bir kaç örnek..

Ben de "Bu Evde Aşk Var"dan yaptıracağım inşallah, müsait zamanlarda :) Diğeri de çok güzel ama etaminlilerden yapmayı çok isterim kendimize. Bir zamanla çok özenmiştim, sonra kendim yaparım dedim. Ama henüz etaminden kendime bir şey yapma fırsatına erişemedim. Sıra bana da gelecek inşallah, amin :)  İşte o tabloların örnekleri de şöyle:


Böyle tarihli, çiçekli, isimli falan :) İnşallah vakit olursa. Tabii kendimden önce yapmam gereken başka biri var: kısa zaman önce evlenen Tuğçe'ciğim. İnşallah evine giderken, değişik ve özel bir ev hediyesi götürmeyi planlıyorum. Şimdiden başlasam iyi olur herhalde, 1 ayı bulabiliyor bir şeyi bitirmem. Bunlarla uğraşmaya ayırabileceğim zamanım oldukça az..
Ve bir de zamanında yine çok özendiğim, ama bir havluıya o kadar para verirsem annemin beni keseceğini düşündüğüm için almadığım şu güzel havlulardan :) "Asya'nın Mutfağı"
Gerçekten çok beğeniyorum hepsini... Vaktim olunca ve sıra bana gelince yapacağım inşallah, amin.

26 Nisan 2016 Salı

Yalnız Kaldıysam

İş yerinde yalnızım. (Çok acıklı oldu şimdi böyle deyince)
Dostlardan biri, Çınar bebek'i inşallah sağ salim dünyaya getirmek üzere izinde. Diğer ise İzmir'de, görevde.
Öğlen aralarında tez yazarım diye düşünmüştüm başta ama nedense gerekli teçhizatı yanıma almayı hep unutyorum.(unutuyor muyum? gerçekten mi? )
Boyama kitabım ise hep burda... Beyin devrelerinin yanmakta olduğu sıralarda yahut bunalma sıkılma anlarında ( boş zaman demiyorum çünkü burda öyle bir şey yok) kafa dağıtmak amacıyla kullanılmak üzere her zaman dolapta duruyor.
İşte bu öğlen de açtım müziğimi, aldım elime boyama kitabımı.. (evet boyama kitabı)
Yalnız kaldıysan, kalkıp pencerenden bir bak.
Güneş açmış mı, yağmur düşmüş mü
Dön bak dünyaya..

Herkes gitmişse, sakince arkana dön bir bak
Dostun kalmış mı, aşkın solmuş mu
Dön bak dünyaya..

25 Nisan 2016 Pazartesi

Yunanistan Trip'i


İzin dönüşünün ilk gününde 2 hafta Yunanistan'da görevlendirildiğimi öğrendim..
Hayırlısı demeyi yeniden öğrenmem gerekiyor ve "Rabbim sana bıraktım" demeyi.
Desem anlamazlar. Anlatabilecek kabiliyete sahip de değilim. Ama geçen birisi çok güzel ifade etmişti hissiyatımı.
"Bir de, o yanımdayken çok mutluyum tarifi yok. O olunca, her şeye sahibim gibi hissediyorum. 2 gün uzak kalınca sahip olduğum hiçbir şey güldüremiyor yüzümü. Bütün hayatın bir kişide toplanıyor olması çok garip değil mi? Bu hissi kalplere veren Allah'a şükürler olsun"

Nasip


Pozitif olmalı...
Çünkü aksi halde yalnızca kendini içten içe yiyorsun. Başka da bir işe yaramıyor.
Hatırlasana;
nasip.

24 Nisan 2016 Pazar

İzmir Yolculuğu

Geçen hafta eşimle yollardaydık. Tebdil-i mekan ve yollar... Yanımda sevdiceğim...Gerçekten ruhuma çok iyi geldi.
İlk gün içimde bir suçluluk duygusu hissediyordum, sanki çalışmam gerekiyor ve ben düşmüş yollara uzaklaşıyorum. Bir çeşit sorumsuzluk yapıyorum hissi.. İnsan kendini kötü hissediyor. Eşimle paylaştığımda o da aynı duyguyu yaşadığını söyledi.
Sonra geçiyor ama...Yollar katedildikçe, aradaki mesafe açıldıkça...(İnsanın gittiği yere beynini ve ruhunu da götürebilmesi ne güzel şey. Yoksa bir yere bedenen gidip de kalbimiz aklımız başka yerlerde gezdiğimiz haller de oldu, pekala yeniden olabilirdi. Olmadı. Şükür.)
Annemle babamla vakit geçirmek de ayrı güzeldi. Eskiden kendi evim diye bildiğim yere misafir olmak ilginç... Sonra vedalaşıp çıkıp yeniden yollara düşmek üzücü...
Eşim nefes alabildiğim huzur bahçem. Sonsuz kere Elhamdülillah!
O pek hoşlanmasa da, zarla zorla amma pek az sayıda fotoğrafımızı da çektim. Tabii karelere hapsettiğim zamanı kendime saklayıp, sizinle mekanları paylaşacağım.

#negüzelyollardaolmakşimdi

Ve pikniğe gitmiştik hep birlikte :) 

Sonra bir de İnciraltı... Eşim bir türlü sevemedi İzmir'i.  
Çeşme'ye giderken... 

Dönüş yolları..




16 Nisan 2016 Cumartesi

Etaminden Havlu-Hüzün ve Huzur üzerine


Bir araya gelmemek için bir sürü sebebi olan insanların, tek bir sebepten -aşktan- birbirine koştuğu  bir dünyada...
Belki insanların pek azının aşkla lütuflandırıldığı bir dünyada...

Aşkı en derininden yaşasın dilediğim arkadaşıma hazırladığım hediyedir... O da bilir ki "Hüzün, huzurun nazlı kapısıdır."