Elif Şafak, Baba ve Piç'de biraz bahsetmiş:
"Zeliha Teyze, Asya'nın ona çekmediğini açıkça görebiliyordu. Güzel değildi, muhtemelen de asla olmayacaktı. Vücudunda ya da yüzünde bir acayiplik olduğundan değil. Aslında ayrı ayrı bakıldığında her yeri biçimliydi; boyu, kilosu, kıvırcık kuzguni saçları, çenesi... ama hepsi bir araya geldiğinde toplamda bir bozukluk vardı. Çirkin de değildi, hem de hiç değil. Vasat bir hoşluğu vardı, bakması güzel ama bakanın aklında yer etmeyecek türden. Yüzü öyle sıradandı ki onunla ilk kez karşılaşanların çoğu daha önce karşılaştıkları hissine kapılıyordu. Şu aşamada "güzel"den ziyade, "hoş" iltifatını koparabilirdi olsa olsa. Bunda bir beis yoktu elbette; tek sakıncası hayatının bu safhasında Asya hoş değil, güzel olmak peşindeydi. Doğrusu hoşluk kendisine yakıştırılmasını istediği son şeydi. Bundan yirmi yıl sonra vücudunu farklı bir gözle görmeye başlayacaktı. Asya gençliklerinden çekici olmasalar da orta yaşlarında gayet alımlı olabilen kadınlardandı. O zamana kadar dayanabilirse tabii..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder